Bebeğin Boyu ve Ağırlığı
Hamileliğin 34. haftasında bebeğin boyu yaklaşık 45-46 santim, bir kavun kadardır. Ağırlığı yaklaşık 2100-2300 gramdır.
(33+0 – 33+6. günler)
Bebeğin Boyu ve Ağırlığı
Hamileliğin 34. haftasında bebeğin boyu yaklaşık 45-46 santim, bir kavun kadardır. Ağırlığı yaklaşık 2100-2300 gramdır.
Hamilelikte 34. hafta bebek gelişiminde belki de en çarpıcı şeylerden biri de; artık siz ne yapıyor olursanız bebeğinizin de bunların hepsini tamamen hissediyor olmasıdır. Yediğiniz, içtiğiniz, dışardan gelen sesler, sizin duygu durumunuz… Her şeyden etkileniyor… Bunlar onun hareket miktarını bile etkiliyor…
34 haftalık gebelikte bebeğinizin cilt yüzeyinde oluşan Vernix Caseosa (Verniks Kazeoza) tabakası, bedeninin ısı kontrolünü yapmaya ve onun cildini nemli tutmaya devam ediyor. Doğuma kadar bu macunumsu beyaz renkteki koyu kıvamlı yapı azalacak. Bu yapı aynı zamanda da doğumda bebeğin doğum kanalından geçişini kolaylaştıracak.
Akciğerleri olgunlaşmaya devam ediyor ve tamamen gelişmesine 2-3 hafta kaldı. 34 haftalık doğan bebekler yaşayabilirler, ancak nefes alması için 2-3 hafta kadar kuvözde kalarak solunum yardımı alması gerekir.
Anne karnında 34 haftalık bebekte beyin hücreleri gelişmeye devam ediyor. Bu gelişme, bebeğin dış dünyadaki becerileri için önemli! Tüm duyuları gibi hafızası ve hatırlama yetisi gelişmiş durumda.
34. Haftada Bebek Hareketleri
Bebeğinizin yeri gittikçe daralıyor. Buna rağmen hareketleri devam ediyor. Minik yumruk ve tekmeler bazen canınızı acıtsa da bugünlerin tadını çıkarmaya bakın. Çünkü hamileliğin belki de en çok bu hallerini özleyeceksiniz.
Hamilelikte 34. haftada bebek amniyon sıvısını yutmaya, böylece solunum hareketleri yapmaya ve sindirim sistemini çalıştırmaya devam eder. Doktor bu hafta ultrasonda amniyon sıvısının yeterli olup olmadığına bakacaktır.
34 hafta kaç ay eder? Hamileliğinizin 8. ayının içindesiniz.
34 hafta gebelikte kasık ağrıları yaşamaya devam edebilirsiniz. Bu durum, büyüme sebebiyle rahmin etrafındaki kaslarda gerginlik ve esneme olmasından kaynaklanır.
Peki, 34 haftada doğum olur mu? Elbette olabilir. Eğer kasık ağrılarınıza erken doğum belirtilerinden biri veya birkaçı eşlik ediyorsa mutlaka doktorunuza haber verin. (Erken doğum belirtilerini öğrenmek için 33. Hafta yazımıza bakabilirsiniz.)
Doğumdaki tercihlerinizi bir an önce yapmalısınız. Bu konuda ilk olarak hastane seçimi yapmanız gerekiyor. (Hastane tercihi ile ilgili ayrıntılı bilgi için 33. hafta yazımıza bakabilirsiniz.)
Peki, neden doğum tercihi diyoruz, doğum planı demiyoruz. Çünkü doğumda hiçbir şey planlandığı gibi gitmeyebilir. Doğum eylemi için plan yapmak yerine tercihler belirlemek; koşulların değişmesi gibi durumlarda alternatiflerin önceden bilinmesini sağlayacaktır. Tercihler, beklentilerimizi de önceden belirler. Tercihlerimizi doğum ekibimize bildirmeden doğuma girmek, hayal kırıklıklarını da beraberinde getirebilir. Sistem doğumları, anneleri, doğalarına uygun şekilde doğum yapması konusunda zorlasa bile ülkemizde tüm anne adaylarının doğum tercihlerini belirleme ve bunları doğum ekibinden talep etme hakları vardır. Doğum tercihlerinin son haftalara bırakılmaması ve erken dönemde belirlenmesi çok daha iyi olacaktır.
Doğum Tercihleri
1- Devlet ve özel hastaneleri avantaj ve dezavantajlar açısından kıyaslayıp karar verebilirsiniz. Ücret, oda imkanları, mahremiyet, doğum yoğunluğu gibi durumlarına, Anne Dostu ve Bebek Dostu olup olmadıklarına bakabilirsiniz. (Anne Dostu Hastaneler hakkında ayrıntılı bilgi için 33. Hafta yazımıza bakabilirsiniz. Bebek Dostu Hastanelerin en önemli özelliği, anneyi doğumdan sonra emzirmeye teşvik edecek desteği vermeleridir. Ülkemizde hem devlet hastaneleri hem de özel hastanelerin büyük bir kısmı Bebek Dostu Hastanelerdir.)
2- Doğumda size birebir doğum desteği sağlayacak bir ebenin olup olmayacağını önceden sorgulayın. Talep ettiğiniz halde karşılanmıyorsa veya kendi imkanlarınızla doğum destekçisi (ebe veya doula) ile doğuma girmek istediğinizi söylediğiniz halde doktorunuz bunu kabul etmiyorsa hastane ve doğum ekibinizi değiştirmeyi seçebilirsiniz. Unutmayın, hayat boyu sadece birkaç kez doğum yapacaksınız. Ve yeterince desteklenirseniz doğumunuz da sağlıklı ve pozitif geçecektir
3- Tıp literatüründe normal doğum sınırları 38-42 hafta arasındadır. Tıbbi bir neden yoksa 42 hafta sonuna kadar doğum beklenebilir. Yalnız ülkemizdeki birçok doktor en fazla 40-41 hafta dolana kadar beklerler… Doktorunuzun en fazla kaç haftaya kadar beklediğini öğrenin. Eğer her şey yolunda giderse, 42 haftaya kadar bekleyebilecek bir doktor tercih edebilirsiniz.
4- Doğum anında odaklanmak, içgüdüsel bir doğum yapmak için çok önemlidir! Yanınızda doğuma odaklanmanızı olumsuz etkileyebilecek ve doğum korkusu olan kişileri bulundurmayın. Eğer sizinle doğuma hazırlık eğitimine katılmadıysa ve doğumdan korkuyorsa eşinizden kibarca doğuma girmemesini isteyin. Eğer doğuma tüm arkadaşlarınız ve sülalenizle giderseniz, odaklanmanız olumsuz etkileneceği için sezaryenle doğum yapma olasılığınız da artar.
5- Doğumu tıbbi bir neden olmadan hızlandırma, epizyotomi yani vajinal kesi, lavman, perine tıraşı, su kesesinin erken açılması ülkemizde rutinde çok kullanılabilen uygulama ve müdahalelerdir. Tıbbi bir neden yokken bu tür uygulamalar veya müdahaleler yapacaksa, doktorunuzdan size bunu önceden söylemesini isteyebilirsiniz. Şununla karıştırmayın: Gerekli olduğunda elbette doktor acil olarak bir müdahale yapabilir, ancak doktorlar ihtiyaç olmadığı halde müdahale yapmamalı ve acil değilse anne adayını herhangi bir müdahale öncesi bilgilendirmelidirler. Doğum bir ekip işidir ve acil olmayan durumlarda anne-babaların da doğumla ilgili alınan tüm kararlarda söz sahibi olma hakkı vardır.
6- Hamileliğinizde her şey yolunda ilerliyorsa ve sağlık durumunuz müsaitse doğumun kendiliğinden başlamasını talep edebilirsiniz. Planlı sezaryen bile olsanız bunu talep etme hakkınız var. (Doğumun kendiliğinden başlamasının avantajlarını öğrenmek için 33. hafta yazımıza bakabilirsiniz.)
7- Rahat edeceğiniz doğum pozisyonlarını doktorunuzla önceden konuşun. Doğumda gereksiz yere serum verilerek yatağa bağlı kalmak istemediğinizi ve aktif doğum pozisyonları ile ilgili olarak yönlendirilmek istediğinizi belirtin. Farklı doğum pozisyonlarına teşvik edilip edilmeyeceğinizi sorgulayın ve talep edin.
8- Ülkemizde her an sezaryen ameliyatına girebilir endişesiyle anne adaylarına doğumda su ve yiyecek verilmez. Oysa açlık ve susuzluk, anne adayının doğumda odaklanmasını engelleyebilir. Aşırıya kaçmadan biraz su içebilir ve az miktarda hafif bir şey atıştırabilirsiniz. Bu konuda da doktorunuzla önceden konuşmalısınız.
9- Doğuma eşinizle girmek istiyorsanız doğum yapacağınız hastaneye ve doktorunuza bunu kabul edip etmediklerini sorun. Bu durumda eşinizin doğum eğitimi almış olması bir avantajdır.
10- Doğum sırasında ılık duş almak gibi rahatlatıcı uygulamalar için imkan olup olmadığını doktorunuza sorun. Suda doğum da birçok anne için rahatlatıcı bir doğum şeklidir. Bu uygulamaları istiyorsanız önceden doktorunuzla konuşun.
11- Doğumdan sonra bebeğinizin göbek kordonu kesilmeden kucağınıza verilmesini istiyorsanız bunu doktorunuzdan talep edin. Bu şekilde 1 dakika kadar kalması bebekteki kansızlığı önler. Ayrıca bu uygulama, bebeğin hamilelik boyunca güven sembolü olan göbek bağından sakince ve güvenle ayrılmasını sağlar.
12- Doğum sonrasında Ten Tene Temas uygulaması (Bebeğinizin ilk olarak sizinle ikinci olarak da eşinizle çıplak olarak temas etmesi) istiyorsanız bunu talep edin. Ten tene temas, bebekle anne ve babası arasındaki güven ve bağ için çok önemlidir. Ve ayrıca bebeğin ilk olarak aile mikroplarıyla tanışmasını sağlar.
13- Sezaryen durumunda genel anestezi mi, epidural anestezi mi tercih edeceğinizi doktorunuza önceden bildirin. Ayrıca epidural sezaryen sonrasında bebeğinizin ameliyat boyunca kucağınızda kalmasını tercih ederseniz bunu da mutlaka söyleyin. Bu uygulamanın bir diğer adı da Anne-Bebek Dostu Sezaryendir.
14- K vitamini uygulaması ve Hepatit B aşısını bebeğin doğumdan hemen sonra dış dünyaya adapte olmaya çalıştığı ilk saatler değil de, doğumdan 2-3 saat sonrasında yapılmasını tercih edebilirsiniz. Bu tercihinizi de doğum sırasında değil, doğumdan çok önce doktorunuza söyleyin.
Size doğumla ilgili farkındalık kazandıracak olan doğum odaklı bir kursa katılmış olursanız, doğumu bilerek ve doğum korkunuzu büyük oranda yenmiş olarak doğuma girmiş olacaksınız. Ve emin olun doktorlar da doğumla ilgili bilinçli anne ve baba adaylarının doğum tercihlerini kabul etme ve uygulama konusunda çekince yaşamayacaklardır.